kefaletle serbest kalma

ADLİ KONTROL UYGULAMASI OLARAK; KEFALET (GÜVENCE BEDELİ)

Genel olarak,

Kefalet, ceza yargılamasında şüpheli veya sanığa uygulanan adli kontrol türlerinden biridir.  Kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde yine kanunda öngörülen sınırlar içerisinde hakim veya mahkeme tarafından, şüpheli veya sanık adli kontrol uygulamalarından biri veya birkaçına hükmedilerek serbest bırakılabilir. Şartları gerçekleşmişse, şüpheli veya sanık hakkında kefaletle serbest kalma kararı verilebilecektir.

Adli kontrol olarak kefalet

Ceza Muhakemeleri Kanunu; bir suç sebebiyle yürütülen soruşturma veya kovuşturmada tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilmesi yerine bu kişilerin adli kontrol altına alınmasına karar verilebileceğini düzenlemiştir. Kanunda düzenlenen adli kontrol uygulamalarından biri de kefalettir.

Hakim veya mahkeme; şartların varlığı halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı yerine kefaletle serbest kalma kararına hükmedebilir. Bu halde şüpheli veya sanık hakkındaki soruşturma veya kovuşturma, adli kontrol hükümlerine uyulduğu sürece tutuksuz şekilde devam edecektir.

Hakimin veya mahkemenin kefaletle serbest kalma kararı verebilme şartları

Şüpheli veya sanığın adli kontrol altına alınması kararı hakimin veya mahkemenin takdir yetkisindedir. Ancak bu takdir yetkisi keyfiyetle değil kanunun çizdiği sınırlar çerçevesinde kullanılır. Şüpheli veya sanık hakkında kefaletle serbest kalma kararı verilebilmesi için şu şartların varlığı gerekmektedir;

a. Tutuklanma sebeplerinin varlığı

Adli kontrol uygulamalarından biri olan kefaletle serbest kalma kararına hükmedilebilmesi için öncelikle şüpheli hakkında tutuklama sebeplerinin varlığı gerekmektedir. Hakkında tutuklama sebepleri bulunmayan şüpheli veya sanığın adli kontrol altına alınmasına hükmedilemez. Dolayısıyla adli kontrol uygulamalarından biri olan kefaletle serbest kalma kararına hükmedilemeyecektir.

Tutuklama sebepleri bulunmaksızın şüpheli veya sanığın adli kontrol altına alınması usul ve yasalara aykırıdır. Bu şekilde hükmedilen adli kontrol uygulamalarına karşı itiraz yolu açıktır.

b. Cumhuriyet savcısının talebi

Kural olarak şüpheli veya sanığın; soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının istemi ile sulh ceza hakimliğince, kovuşturma evresinde ise görevli ve yetkili mahkeme tarafından re’sen adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir.

Ancak kefaletle serbest bırakma kararı bu kuralın istisnalarındandır. Zira kefaletle serbest bırakma kararına hükmedilebilmesi için, bu husus cumhuriyet savcısı tarafından açıkça istenmelidir.

Cumhuriyet savcısının şüpheli veya sanığın kefaletle serbest kalması yönünde talebi olmaksızın verilen kefaletle serbest kalma kararı usul ve yasalara aykırıdır. Bu karara karşı itiraz yolu açıktır.

Kefaletle serbest kalma kararını verecek merci

Cumhuriyet savcısının talebi üzerine; soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise görevli ve yetkili mahkeme tarafından şüpheli veya sanık hakkında, adli kontrol olan kefaletle serbest kalma kararı verilebilir.

Kefaletin miktarının ve ödeme yönteminin belirlenmesi

Kefaletin miktarı ve ödemenin tek seferde mi yoksa birden çok taksit şeklinde mi olacağı, şüpheli veya sanığın parasal durumu gözetilerek belirlenir.

Kefalet bedelinin belirlenen süre içerisinde ödenmemesi

Kefalet, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen adli kontrol türlerinden biridir. Dolayısıyla hakkında kefaletle serbest kalma kararı verilen şüpheli veya sanık; hakim veya mahkeme tarafından kendisine verilen süre içerisinde, kefaleti belirtilen hesaba yatırmadığı takdirde, yargılama sonucunda hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir.

Kefaletle serbest kalma kararına itiraz

Adli kontrole ilişkin kararlara karşı itiraz yolu açıktır. Dolayısıyla adli kontrol uygulamalarından biri olan; hakim veya mahkeme tarafından verilen kefaletle serbest bırakma kararına karşı da itiraz edilebilecektir.

Yukarıda belirttiğimiz üzere; gerekli şartlar olmaksızın şüpheli veya sanığın kefaletle serbest kalmasına hükmedilmesi usul ve yasalara aykırıdır. Bu durumda, verilen karara karşı süresi içerisinde itiraz edilmesi gerekmektedir.

Uygulamada sıkça görüldüğü üzere; kefaletle serbest bırakma kararı cumhuriyet savcısının talebi olmadan verilmektedir. Bu durumda verilen kefaletle serbest bırakma kararına itiraz edilmesi halinde şüpheli veya sanık tutuksuz yargılamaya devam edeceği gibi belirlenen kefalet miktarını ödemekten de kurtulacaktır. Ancak şüpheli veya sanık hakkında kanunda öngörülen diğer adli kontrol uygulamalarına hükmedilebilir.

Sonuç

Kefalet, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen adli kontrol uygulamalarından biridir. Bu nedenle kefaletle serbest bırakma kararının verilebilmesi için öncelikle adli kontrol uygulama şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Ayrıca verilecek kefaletle serbest bırakma kararında kefalet miktarı, şüpheli veya sanığın parasal durumuyla orantılı olmalıdır. Tüm bunlara aykırı olarak verilen kefaletle serbest bırakma kararına süresi içerisinde itiraz edilerek adli kontrol uygulaması tamamen sonlandırılabileceği gibi kanunda öngörülen diğer adli kontrol türlerinin uygulanması da sağlanabilecektir. Böylece şüpheli veya sanık parasal ödemeden ve tutuklanma tehdidinden kurtulabilir.

Tüzel Gülşen Hukuk Bürosu, deneyimli ekibiyle birlikte Ceza Hukuku alanında dava ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekte olup; ONLİNE DANIŞMANLIK almak veya İLETİŞİM kurmak için sayfalarımızı ziyaret ediniz.

AVUKAT OĞUZHAN GÜLŞEN

Kefaletle. Kefalet. Adli kontrol. Ceza hukuku. Kefalet. Adli kontrol. Kefalet. Adli Kontrol. 

Paylaş

Subscribe
Notify of
guest
0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments
error: İçerik korumalıdır