Genel olarak
Arabuluculuk, hukuk düzenimizde; 22.06.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile kanuni bir temele kavuşmuştur. Bu kanun; hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde uygulanacak usul ve esasları düzenler. Arabuluculuka, uyuşmazlık yaşayan tarafların, aralarındaki bu uyuşmazlığı bir arabulucu vasıtasıyla çözüme kavuşturmasını hedefleyen alternatif bir uyuşmazlık çözüm yoludur.
Hangi uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvurulabilir?
Kişiler arasındaki uyuşmazlığın, birçok farklı konuda ortaya çıkması mümkündür. Örnek olarak; boşanmak isteyen eşler arasındaki uyuşmazlık bir aile hukuku uyuşmazlığıdır. Bir şirketin diğer şirketten alacak iddiasına yönelik uyuşmazlık bir ticari uyuşmazlıktır. Bir ailede yaşanan şiddet iddiasına ilişkin uyuşmazlık bir aile hukuku uyuşmazlığıdır. Kişiler arasındaki her uyuşmazlık için arabuluculuk yoluna başvurulması mümkün değildir.
Ancak şu iki koşulun bir arada bulunması halinde arabuluculuka yoluna başvurulması mümkündür.
A- Uyuşmazlıklık; tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğmalıdır. Örnek olarak; boşanma, evliliğin iptali ve velayet konuları bu türden uyuşmazlıklar değildir. Bu konular için arabulucuya başvurmak uygun değildir.
B- Uyuşmazlık; bir özel hukuk uyuşmazlığı olmalıdır.
Aile içi şiddet iddiaları arabulucuda çözümlenemez.
Aile içi şiddet iddiaları için arabulucuya başvurulması mümkün değildir. Arabuluculuka, bu tür iddiaların görüm ve çözüm yeri olamaz.
Arabulucu kimdir?
Arabulucu, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmek adına arabuluculuk faaliyetini yürüten kişidir. AArabulucu, bir gerçek kişi olmak zorundadır. Örnek olarak; tüzel kişi olan şirket, arabulucu olamaz. Arabulucunun; Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği arabulucular siciline kayıtlı olması gerekir.
Arabuluculuk faaliyeti nasıl gerçekleşir?
Arabuluculuk faaliyetinde, uyuşmazlık yaşayan taraflar ve arabulucu bir araya gelerek arabuluculuka toplantısı gerçekleştirir. Bu toplantı, temelde şu şekildedir:
Arabulucu, uyuşmazlığın tarafları ile bir masa etrafında toplantı yapar. Arabulucu, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirir. Tarafların birbirlerini anlamalarını sağlar. Arabuluculuka sürecinde, asıl amaç, tarafların uyuşmazlıktaki çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamaktır. Arabulucu da bunun için, tarafların birbiriyle iletişim kurmasını sağlar. Tüzel Gülşen
Arabulucu kendisi çözüm önerisi getirebilir mi?
Arabuluculuka, menfaat temelli bir süreçtir. Şöyle ki; arabulucu, arabuluculuka sürecini yürütürken tarafların temel çıkar ve gereksinimlerini ortaya koymaları ve bu doğrultuda menfaat temelli anlaşma sağlamaları için çaba gösterir. Arabulucunun bu aşamada çözüm önerisinde bulunması yasaktır. Ancak; tarafların çözüm üretemedikleri ortaya çıkarsa; arabulucu menfaat temelli bir çözüm önerisinde bulunabilir. Ancak; arabulucu, tarafları, bir çözüm önerisi ya da öneriler dizisini kabule zorlayamaz. Taraflardan birinin uyuşmazlığın çözümü bağlamında sunduğu bir önerinin arabulucu tarafından, diğer tarafa iletilmesi ve onun bu konudaki beyanının alınması bu yasak kapsamda değerlendirilemez.
Arabuluculuk zorunlu mudur? Dava açmadan önce arabulucuya başvurmak şart mıdır?
Arabuluculuğun en temel ilkesi, ‘’iradi’’ olmasıdır. Diğer bir deyişle, kural olarak arabulucuya başvurmak zorunlu değildir. İradilik ilkesi gereği taraflar:
- Arabulucuya başvurmak,
- Arabuluculuk sürecini devam ettirmek,
- Arabuluculuka sürecini sonuçlandırmak,
- Arabuluculuka sürecinden vazgeçmek
Konularında serbesttir.
Ancak; bu kuralın istisnaları da vardır. Bu istisna ise arabuluculuğun ‘’dava şartı’’ olarak düzenlendiği durumlardır. Şayet kanunda, arabulucuya başvurmak bir dava şartı olarak düzenlenmişse; dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Dava şartı arabuluculuk, ayrı bir yazımızda incelenecektir.
[…] hedefleyen alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk hakkındaki ilk yazımızdan sonra; bu yazımızda da arabuluculuk süreci hakkında detaylı bilgiler vermeye devam […]