imar planının iptali davası

İMAR PLANI VE İPTAL DAVASI

Genel olarak

İmar planları, belirli bir bölgede yaşayan kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hazırlanan planlardır. İmar planında amaç belirli bir yörenin ihtiyaçlarının karşılanması, çevrenin düzenlenmesi ve korunmasıdır. Planı hazırlamaya yetkili kurumlar, buradaki kamu yararı amacından hareketle imar planlarının yürürlüğe girmesini sağlar. İmar planları nazım imar planı ve uygulama imar planından oluşur. İmar planının iptali davası.

Bu makalemizde mekânsal planlara değinecek ve mekânsal planlar özelinde imar planlarına yer vereceğiz. Akabinde; imar planı ve iptal davası ile iptal sebeplerini inceleyeceğiz.

MEKANSAL PLANLAR VE PLAN HİYERARŞİSİ

Mekansal plan nedir?

A.Mekansal planlar; ilgili kanunda kapsadıkları alan ve amaçları açısından bir sıralama ve sınıflandırmaya tabi tutulmuştur. Buna göre mekânsal planlar şu şekildedir: Mekansal strateji planı, çevre düzeni planı, imar planları

Mekansal planlar arasında hiyerarşi vardır.

Planlar arasındaki bu sıralama plan kademelerini oluşturur. Kademelendirilmiş bu hiyerarşiye göre mekânsal plan sıralaması şu şekildedir:

1. Mekânsal Strateji Planları:

Bu planlar, ülke bütününde ve gerekli görülen bölgelerde yapılır. Plan genel olarak ülke kalkınma politikalarını ilgilendirir. Ekonomik, sosyal, kültürel, doğal, yeraltı ve yerüstü kaynaklarına dair mekânsal stratejileri belirler. 1/250.000, 1/500.000 veya daha üst ölçek haritalar üzerinde şematik ve grafik dil kullanılarak hazırlanır. Türkiye Mekansal Strateji Planının hazırlanması süreci ilk olarak 2009’ da gündeme getirilmiştir. Bu konuda en son yapılan çalışma, Türkiye Mekansal Strateji Planına ilişkin Kapsam Belirleme Raporudur. Rapor, 03.03.2021’ de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayımlanmıştır.

2. Çevre Düzeni Planları:

Temel coğrafi verilere yer veren bu plan, bölgelere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını açıklar. 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde; bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanır. Plan notları ve raporuyla bir bütündür. Şayet mevcutsa mekânsal strateji planına uygun olmalıdır.

3. İmar Planları:

Nazım imar planı ve uygulama imar planından oluşur.

3.a. Nazım İmar Planı:

Arazilerin genel kullanımı, bölge tipleri, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunlukları, kentsel/kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön-büyüklük-ilkeleri, altyapıları, ulaşım sistemlerini gösterir. Uygulama imar planlarına yön gösterir. 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte hazırlanır. Plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütündür. Çevre düzeni planına uygun olmalıdır.

3.b. Uygulama İmar Planı:

Yapılaşmayı içeren yapı adaları ve kullanımları, ulaşım ilişkileri, parkları, meydanları, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, yapılaşma ve uygulamaya ilişkin ayrıntılı kararları içerir. 1/1.000 ölçektedir. Plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütündür. Nazım imar planı ilke ve esaslarına uygun olmalıdır.

imar planının iptali davasıYukarıdaki tabloya göre; en üst kademedeki mekânsal plan, Mekansal Strateji Planıdır. Bu sıralama; alt kademeye doğru çevre düzeni planı ve nazım imar planı ile uygulama imar planı şeklinde devam eder.

Plan hiyerarşisinin sonuçları nelerdir?

Mekansal planlar arasındaki hiyerarşinin birtakım hukuki sonuçları vardır. Bu sonuçları şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Her plan, yürürlükteki üst kademe plana uygun olmak zorundadır.
  • Planlar raporu ile bütündür ve bir alt kademedeki planı yönlendirmelidir.
  • Arazi kullanım ve yapılaşmada yalnızca yukarıda yer verdiğimiz mekânsal plan kararlarına uyulur.
  • İl bütününde yapılan çevre düzeni planları, yürürlükteki bölge veya havza düzeyindeki çevre düzeni planının genel kararlarına aykırı olmamalıdır.

İMAR PLANININ İPTALİ DAVASI

Makalemizin bu kısmında, nazım imar planı ve uygulama imar planından oluşan imar planının iptali davasını inceleyeceğiz. Önemle belirtmek gerekir ki; imar planları da birer idari işlem olup idari işlemin iptali davası konulu makalemizdeki genel açıklamalarımız, imar planının iptali davası için de geçerlidir. Bununla birlikte makalemizin bu kısmında, imar planının iptali davasının özellik taşıyan kısımlarına değineceğiz.

İmar planları ilanı gereken düzenleyici işlemlerdir. Aynı zamanda bireysel olarak da hak sahiplerinin hukuki durumunu etkiler.

İptal davası ve koşullarına geçmeden önce imar planlarının hukuki niteliğini açıklığa kavuşturmak gerekir. Bilindiği üzere idari işlemler düzenleyici işlemler, birel işlemler ile karma işlemlerden oluşur. Bu ayrımda imar planları belirli bir yöreye ilişkin olarak getirdiği düzenlemeler ile yörede bulunan tüm mülkiyet hakkı sahiplerinin hukuki durumunu etkiler. Bununla birlikte imar planları getirdiği bu düzenlemelerle aynı zamanda bireysel olarak da hak sahiplerini etkilemektedir. Bu açıklamalardan yola çıkarak imar planlarının hem birel yönlü hem de genel yönlü bir etkisinin olduğunu ifade etmek mümkündür.

İptal davası hangi mahkemede açılır?

İmar planının iptali davası, taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde açılmalıdır. Bakanlık düzeyinde, ülke çapında çıkarılan imar planlarının iptali davasına Danıştay, ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakar.

Davacının, dava açmakta kişisel-güncel ve meşru bir menfaatinin bulunması gerekir.

İptal davalarında sübjektif dava koşulu; dava konusu işlemle davacı arasında kişisel, güncel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunmasını gerekli kılar. Danıştay; çevre, tarihi ve kültürel değerler gibi kamu yararını ilgilendiren konularda belde sakini kavramından hareket etmektedir. Bu kapsamda olmayan alanlar için de komşu, bitişik parsel maliki veyahut da en azından mahalle sakini olma şartı arar. İptal davasında menfaat ihlali iddiası somut gerekçelerle ortaya konmalıdır. İmar planı değişikliği yapılan belediye sınırları içinde ikamet etmeyen kişi, kent sakini konumunda olmayacaktır.

İmar planları, onay tarihinden itibaren 1 ay süreyle ilan edilir.

Bir bölge için hazırlanan imar planları, belediye meclisi onayından sonra yürürlüğe girer. Onaylanan plan, onay tarihinden itibaren 1 ay boyunca ilan edilir.  İlan yeri, belediye başkanlığının tespit ettiği yerdir. Planlar, aynı zamanda ilgili idarelerin internet sayfalarında da 1 ay boyunca ilan edilmelidir.

Buna ek olarak; imar planları ve bu planlardaki değişikliklerin nerede askıya çıktığına dair bilgilendirme ilanının duyurulması da zorunludur. Bilgilendirme ilanı, askı süresiyle eş zamanlı olarak ilgili muhtarlıkların panosunda duyurulmalıdır. Ayrıca plan değişikliği halinde, değişikliğe konu alanda görülecek şekilde; en az 2 adet tabela ile 30 gün süreyle bilgilendirme yapılması zorunludur.

İmar planlarında onaylama ve askı işlemleri yerine getirilmezse, dava açma süresi de başlamamış olur.

İptal davası açmadan önce askı süresi içinde itiraz etmek mümkündür.

İmar planlarına, 1 aylık ilan süresi içinde planlara itiraz etmek mümkündür. İtiraz zorunlu bir yol değildir. Belediye başkanlığı itirazları belediye meclisine gönderir. Belediye meclisi, itiraz ve planları inceleyerek kesin karara bağlar.

  • İdare, son ilan tarihinden itibaren 30 günlük cevap verme süresi içerisinde itirazı doğrudan reddetmiş olabilir.

İtiraz mercii olan idarenin, imar planının son ilan tarihinden itibaren 30 günlük cevap süresi hakkı vardır. İdare; planın son ilan tarihinden (planın askıdan indiği tarih) itibaren 30 içinde bu itirazı doğrudan reddederse; ret tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde iptal davası açılmalıdır.

  • İdare, son ilan tarihinden itibaren 30 günlük cevap verme süresi içerisinde cevap vermeyerek itirazı zımnen reddetmiş olabilir.

İtiraz mercii olan idarenin; imar planının son ilan tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde itirazı cevapsız bırakması da mümkündür. Bu durumda, itiraz reddedilmiş sayılır. İtirazın reddedilmiş sayıldığı (zımni ret) tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde iptal davası açılmalıdır.

Ancak şunu önemle vurgulamakta yarar var ki; idare, zımni ret süresi geçtikten sonra başvuruya cevap verebilir. Örneğin bir bölgedeki imar planı 18.09.2021 tarihinde askıya çıkmış olsun. Kişi, plana 1aylık askı süresi içinde 15.10.2021’ de itiraz etmiştir. İdare, itirazı 20.03.2022’ de reddederse ve kişi, 60 günlük süre içinde örneğin 18.05.2022’ de dava açarsa bu dava, süre aşımından reddedilir. Zira; son ilan tarihi 18.10.2021’ dir ve idarenin 30 günlük cevap verme süresinin son günü 17.11.2021’dir. Dava açma süresinin son günü de 16.01.2022 olacaktır. Yukarıda belirttiğimiz üzere; 18.05.2022’de açılan dava ise süre aşımından reddedilecektir.

İmar planına itiraz edilmeden, doğrudan da dava açılabilir.

İmar planına itiraz dava açmadan önce tüketilmesi zorunlu bir yol olmadığı için, itiraz etmeden de doğrudan dava açmak da mümkündür. Bu durumda; dava açacak kişiler, imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde dava açabilir. İmar planı askıdayken dava açmak ise mümkün değildir.

Yukarıda süreler geçmesine rağmen imar planının iptali için dava açmak mümkün müdür?

İmar planının iptali davası açmak için dikkat edilmesi gereken süreler yukarıdaki gibidir. Özetle imar planları, ilanı gereken düzenleyici işlemler olup; dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacaktır.

Ancak imar planlarının uygulanması üzerine kişiler, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem ya da her ikisi aleyhine birden dava açabilecektir. İmar planının uygulanması sonucu ortaya çıkan en temel işlemleri ise şu şekilde belirtebiliriz:

  • İmar Kanunu Madde 18 Uygulaması (Parselasyon işlemi)
  • Kamulaştırma işlemleri
  • Tevhid-ifraz işlemleri
  • İskan-ruhsat
  • Yıkım iş ve işlemleri

İmar planlarına karşı, her halükarda, kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılması kuralı getirilmiştir.

01.07.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, İmar Kanunu madde 8/b’ ye eklenen kural, şu şekildedir:

‘’Kesinleşen imar planları veya parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilir.’’

Bu kural gereği, imar planlarına karşı, kesinleşme tarihinden itibaren ancak 5 yıl içinde dava açmak mümkündür.

İmar planı hangi nedenlerle iptal edilebilir?

  • İmar mevzuatına aykırı imar planı hukuka aykırıdır.

Hazırlanan imar planları, yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olmalıdır. Bu mevzuat hükümleri, iç hukukumuzdaki Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer hukuki normlar olduğu gibi; uluslararası mevzuat olan ve mülkiyet hakkının düzenlendiği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 1 Numaralı Protokoldür. Zira; kamu yararına aykırı, hakkın özüne dokunan mülkiyet kısıtlamaları hukuka aykırı olacaktır.

  • Kamu yararı amacı taşımayan imar planı hukuka aykırıdır.

İdari işlemin temel amacı ve varlık sebebi kamu yararıdır. Kamu yararı amacı taşımayan imar planları da mahkeme kararıyla iptal edilecektir. İmar planında kamu yararı; yöre halkının ihtiyaçları, sağlıklı sosyalleşmeyi sağlayacak imkanlar, yörenin konut-ulaşım alanı ihtiyacının gözetilmesi suretiyle yerine getirilir. Bir tek kişi ya da grubun çıkarlarının gözetilmesi, hukuka aykırı sonuç doğuracaktır.

  • Şehircilik ilkelerine aykırı imar planı hukuka aykırıdır.

İmar planları; düzenli ve planlı şehirleşmenin sağlanması için idarece yürürlüğe konulan planlardır. Şehirleşmenin sağlıklı olması için imar planlarının da buna uygun hazırlanması ve planda yapılacak değişikliklerin de bu amaca hizmet etmesi gerekir. Şehirdeki tüm doğal, tarihi değerlerin gözetilmesi, şehircik ilkelerine de uygun olacaktır.

  • Planlama esaslarına aykırı imar planı hukuka aykırıdır.

İmar planlarının oluşturulması ve değiştirilmesi aşamasında planlama esasları da gözetilmelidir. Mevcut imar planları, plandaki esas ve kurallar gözetilmeden düzenlenen planlar hukuka aykırı olacaktır.

  • Bir üst kademedeki plana aykırı imar planı hukuka aykırıdır.

Alt kademedeki planın üst kademedeki plana uygun olması; planlar arasında çelişki olmamasını sağlayarak, kamu yararı amacına hizmet eder. Yukarıda yer verdiğimiz plan hiyerarşisine uygun olmayan, bir üst ölçekteki plana aykırı imar planı da hukuka aykırıdır.

İmar planları; yukarıda açıkladığımız nedenlerle hukuka aykırı olabilir. Yukarıda yer verdiğimiz her bir unsurun, somut dava özelinde incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Mahkeme, bu denetimleri daha sağlıklı yapmak için alanında uzman bilirkişilerden rapor almaktadır.

Sonuç,

İmar planları, yürürlüğe girdikleri alanı düzenleyen, kamusal ihtiyaçları gözetmesi gereken ve ancak kamu yararı amacıyla hazırlanması/değiştirilmesi gereken planlardır.

Nazım imar planı ve uygulama imar planı birer düzenleyici işlem olup; imar planı ve iptal davası konulu bu makalemizde davaya ilişkin bilgilere yer verdik.

TÜZEL&GÜLŞEN HUKUK BÜROSU, İdare Hukuku ve bu bağlamda, imar planının iptali davası konusunda hukuki hizmet vermektedir.

Avukat Derya TÜZEL

Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla. Örneğin. Örneğin. Dolayısıyla.

Paylaş

Subscribe
Notify of
guest
0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments
error: İçerik korumalıdır